Gerçek millet ittifakı kamutay ile oluşturulabilir
- 10 Ocak 2021, 19:31
Gerçek millet ittifakı kamutay ile oluşturulabilir
Özgürlük Meydanı•
07 Nisan 2018 03:40
Müge GÜLSES
Doğu Perinçek’in 11 Mart 2018 tarihli köşesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun mektubu üzerine yayımlanan yazı hakkında Türkiye Cumhuriyeti (TC) devletinin bir yurttaşı olarak düşüncelerimi ifade etmek istedim.
TC devlet sisteminin (TC devleti kendine has bir sistemdir. M. K. Atatürk), kurucu anayasamızda Kamutay’a dayandığı 10 Kasım 1938’e kadar önderimizin dirayeti, basireti ve bilim toplumu tutumları ile uygar dünyada önemli bir yere ulaştığı hepimizce bilinmektedir. Bilim ve akıl mirasımızı tam ve doğru kullanamadığımız için geldiğimiz nokta, ülke ve millet olarak varlık-yokluk meselesidir. Kuvvayi Milliye ruhu ile kurulan TBMM içinden çıkan parti (CHP) yaklaşım, anlayış ve uygulamaları ile, 1946’da geçilen Avrupa tipi parlamenter sistem içinde kurulan parti yaklaşım, anlayış ve uygulamaları birbirinden 180 derece farklıdır.
Reform, rönesans, sanayi devrimini geçirmiş örgütlü toplumun temsilcileri Avrupa’da parlamenter sistemde partiler olarak yer almaktadır. Ülkemizde ise alt yapısı olamayan bize giydirilen sözde demokrasi içinde kurulan partiler süreç içinde liberal-emperyal sistemin araçları olarak halkı havuçlarla teslim almıştır
Çünkü TC devlet sistemi tam ve doğru kavranamadığından ekonomi, hukuk, eğitim, sağlık, dış illişkiler, güvenlik gibi tüm toplumu ilgilendiren konular Kemalist yaklaşım yerine liberal-emperyal yaklaşımla sürüklenerek bugün ele güne muhtaç gerici sömürge bir toplum yapısına taşınmıştır.
Cumhuriyet halkın kendi kendini yönetmesidir. Ama bu yetkinliğe ulaşabilmesi için eğitim-uygulama- görgü plânlaması yapmak yerine, Cumhuriyetin kurumlarını ele geçiren hükümetler millete ait varlıkları satıp savmış, dağıtmıştır.
Bilim araç-amaç, sebep-sonuç ilişkilerini ortaya koyarak ilerler. Siyaseti sistem bilinci ve yaklaşımı ile ele alamadığımızdan parçalar büyük fotoğrafta doğru yerde olamazlar. Düşünme diyalektiği gelişmemiş ve gelişmesi için bilimsel eğitim verilmeyen toplumlar arkaik tutum ve yapıların esaretinden kurtulamaz.
Devleti yönetme görevlerini, kendilerinden beklenen güven düzeyinde gerçekleştirme sorumluluğu ve terbiyesine sahip olamayanlar 10 Kasım 1938’den beri TC devlet sistemine salip çıkamamışlardır. Bugüne kadar yanlışlıklar üreten bu sistem, AKP yönetimiyle 2002’den bu yana evrensel hukuk dışı anlayış ve uygulamalarla sürmektedir.
Bireyin özgür ve bağımsız düşünme yetisinin gelişemediği, sorgulama alışkanlığı edinemediği, açık veya gizli biat alışkanlığını terkedemediği gibi kök sorunlar ile geleneksel toplum zihniyetimiz bilim toplumuna evrilememiştir. Geleneksel ve bilim toplumlarının düşünme biçimleri farklıdır. Atatürk kendini inşa ederek bilim toplumu ferdi gibi düşünmeyi ve davranmayı başarmış ama ondan sonra gelen yöneticiler kendilerinde bu devrimi eğitim ve görgü eksikliği nedeniyle gerçekleştirememişlerdir.
Düşünme devrimi, bilimsel eğitimle mümkünken bu yolda topluma ivme kazandıracak olan Köy Enstitüleri sistemi ve Halkevleri feodal yapı ve siyasi pazarlıklara kurban edilmiştir. Bugün uzun yıllardır süren liberal alışkanlıklar ve yaklaşımla TC devlet sistemini yeniden inşa edemeyiz. Eğer TC devletini kurucu ayarlarımızda istiyorsak, her vatansever kendi zihniyetini sorgulamalı Türk Milletini parçalara ayıran sömürgen particiliği terkederek bütünleştirecek kumutay yaklaşımı ile hareket etmelidir.